Ebû Muhammed Ka’b bin Ucre -radıyallâhu anh- şöyle anlatır:
Bir gün Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- yanımıza gelmişti. Kendisine:
“–Yâ Rasûlallâh! Sana nasıl selâm vereceğimizi öğrendik, ancak sana nasıl salavât getireceğiz?” diye sorduk. O da şöyle buyurdu:
“–«Allâh’ım! (İbrâhîm’e ve) âline salât (rahmet) ettiğin gibi Muhammed’e ve âline de salât et. Şüphesiz Sen övülmeye lâyık ve yücesin. Allâh’ım! (İbrâhîm’e ve) âline hayır ve bereket lutfettiğin gibi Muhammed’e ve âline de hayır ve bereket ihsân et. Şüphesiz Sen övülmeye lâyık ve yücesin!» deyiniz.”
(Buhârî, Deavât 32; Tirmizî, Vitir, 20; İbn-i Mâce, İkâme, 25)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Kur’ân-ı Kerim Işığında Nebiler Silsilesi – 1