İmam Gazali’ye Göre Çocuk Eğitimi

islamiyette çocuk eğitimi

İmam Gazali'den çocuk eğitimi üzerine tavsiyelerinden faydalanabilmemiz ve hayırlı çocuklar yetiştirebilmemiz duam ile.


İmam Gazali’nin İhya-u Ulum id-Din adlı eserinin “Gelişme Çağındaki Çocukların Eğitimlerinde Takip Edilecek Yol ile Terbiye Metodu ve Ahlaklarının Güzelleştirilmesi” başlıklı kısmından özetlenmiştir.

*Çocuk dünyaya geldiği andan itibaren gözetim altında tutulmalı, ihmal edilmemelidir. Onu saliha, dindar, helal yiyen bir kadının sütüyle beslemek uygun olur. Çünkü haramdan meydana gelen sütte bereket yoktur. Haram sütle çocuk beslenen çocuğun tabiatı pisliğe meyleder!

*Çocuğun korunması; ona edep öğretmek, ahlakını tertemiz yapmak ve güzel ahlakları talim ettirmektir. Bunun için onu kötü arkadaşlardan korumak, fazla nimetlere dalmayı kendisine adet ettirmemek, süsü ve lüksü kendisine sevdirmemek gerekir. Çünkü böyle yetiştirilirse, büyüyünce bunların peşine düşmek suretiyle hayatını ziyan edip, ebediyen helak olur.

*Çocukta aklı erme alametleri görüldüğü zaman, onu güzelce yetiştirmek gerekir. Bunun ilk alameti, haya duygusunun belirmesidir. Çocuk, utanarak bir kısım fiilleri terk etmeye başlamışsa, aklın nuru onun üzerinde doğmuş demektir. Bu Allah Teala´nın çocuğa vermiş olduğu bir hediyedir. Bu durum, çocuğun ahlakının olgunluğa döndüğünü, kalbinin saflığa kavuştuğunu gösterir ve çocuğun büluğ çağında aklının kemale ereceğini de müjdeler. Bu bakımdan utangaç bir çocuğu başı boş bırakmak uygun değildir. Aksine ona utanması ve utanmaması gereken şeyleri öğretmek suretiyle onun edebine yardım etmelidir.

*Çocuğa ilk galebe çalan sıfat, yemeğe karşı oburluktur. Çocuğun yanında çok yemeyi kötülemeli, edepli ve az yiyen bir kimseyi övmelidir. Çocuğa, yemek hususunda arkadaşını kendi nefsine tercih etmeyi sevdirmelidir. Yemek adabını öğretmelidir. Yemekten önce ve sonra ellerini yıkamak, besmele ile başlamak, acele etmemek ve önünden yemek gibi… Çocuğa bazen katıksız ekmek vermeli ve basit yemek yemeye alıştırmalıdır ki, çocuk iyi yemekler yemeyi şart görmesin.

* Çocuğa lüks kıyafetleri değil, sade elbiseleri sevdirmelidir. Zevke dalan ve israfa alışan çocuklardan çocuğunu korumalıdır. Erkek çocuğunu süslü giymekten muhafaza etmelidir.

* Çocuğu, onun keyfine göre konuşan insanlarla oturup-kalkmayı menetmelidir. Çünkü çocuk, yetişmesinin başlangıcında ihmal edildi mi, çoğu zaman kötü ahlaklı, yalancı, hasetçi, hırslı, nemmam (kovucu), ısrarcı, fuzuli konuşan, fuzulîi gülen, hilebaz ve hayasız olur. Kişi çocuğu bu kötü ahlaktan ancak güzel terbiye ile koruyabilir.

* Çocuk, Kur´an´ı ve bir kısım hadisleri, iyi insanların hikaye ve hallerini öğrenmelidir ki, kalbinde salih kimselerin sevgisi yeşersin. Çocuk aynı zamanda hayasızlığı öven şiirlerden ve şarkılardan uzak tutulmalıdır. Çünkü böyle bir edebiyat, çocuğun kalbinde fesad tohumlarını geliştirir.

* Ne zaman çocukta güzel bir ahlak, iyi bir fiil görülürse, bundan dolayı çocuğu mükafatlandırmak, çocuğa ikramda bulunmak, çocuğu sevindirecek şekilde davranmak gerekir. Onu insanlar arasında bu fiilinden dolayı övmelidir.

* Eğer bazı durumlarda çocuk hata ederse göz yumulması uygun olur. Çocuğun haya perdesini yırtmamalı, ayıbını dışarıya vermemelidir. Hele çocuk bunu örtmek istediği zaman... Yoksa çocuk hataların açığa çıkmasından perva etmez olur.

* Çocuğu sık sık azarlamak doğru olmaz. Çünkü çok azarlamak, azarlamanın tesirini yok eder. Çirkin fiillerde bulunmayı ona kolay gösterir. Konuşmanın onun kalbinde tesiri kalmaz. Baba, çocuğuyla konuşmasının heybetini korumalıdır. Bu bakımdan çocuğunu arada sırada azarlamalıdır. Anne ise, çocuğa babaya saygıyı öğreterek çirkinliklerden uzaklaştırmalıdır.

* Çocuğu gündüz uyumaktan menetmek uygun olur. Çünkü gündüz uykusu tembelliğe sevk eder. Gece uykusundan ise mahrum etmemelidir. Çocuğu yumuşacık yataklara ve rahata alıştırmamalıdır. Günün bir kısmında yürümeye, hareketler yapmaya alıştırmalı ki çocuk tembelliğe alışmasın. Bütün bu hareketler esnasında avret yerlerini açmaya alıştırmamalıdır.

* Çocuğu, ebeveyninin servetiyle, elbiseleriyle akranlarına karşı böbürlenmekten menetmelidir. Çocuğa, kendisiyle muaşeret edene karşı ikramda bulunmayı, tevazu göstermeyi, onlarla beraber olduğu zaman incelik ve zerafet göstermeyi öğretmelidir. Çocuğa yüceliğin almakta değil, vermekte olduğunu öğretmelidir. Başkasından almanın çirkin, hasislik ve terbiyesizlik olduğunu söylemelidir. Kısacası çocuğuna paraya karşı tamahkarlığı çirkin gösterip, yılan ve akreplerden sakındırmaktan daha fazla bunlardan sakındırmalıdır. Çünkü tamahkarlık, çocuklar için zehirden daha zararlıdır. Büyükler için de böyledir.

* Çocuğuna oturup kalkmayı, terbiyeyi öğretmelidir. Fazla konuşmaktan çocuğu menetmeli, bunun düşük insanların adeti olduğunu belirtmelidir. Çocuğu -ister doğru isterse yalan olsun- yemin etmekten menetmelidir ki çocuk, küçüklüğünde böyle bir şeye alışmasın. Lanet etmek ve küfür etmekten menetmelidir. Böyle konuşanlarla oturup kalkmaktan çocuğunu sakındırmalıdır. Çünkü bu çirkin şeyler, şüphesiz kötü arkadaşlardan insana sirayet eder! Çocukların terbiye edilmesinin esası ve temeli, kötü arkadaşlardan korunmalarıdır. Başkası konuştuğu zaman, onu ciddiyetle dinlemeyi, eğer kendisinden yaşlı ise hürmetle kulak vermeyi çocuğuna telkin etmelidir.

* Kendisinden yaşlı olanlar için kalkıp, yerini vermeyi ve onların huzurunda edeple oturmayı çocuğuna telkin etmelidir. Çocuğuna, öğretmenine saygı duymayı, ceza verse bile sabretmeyi, böyle yapmanın erkekliğin alameti olduğunu söylemelidir. Kendisinden yaşça büyük olanlara -ister yakınları olsun, ister olmasın- hürmet etmeyi, onların huzurunda ciddiyetle durmayı telkin etmelidir.

* Çocuk mektepten dönünce, ona, oyun oynayarak mektebin yorgunluğundan kurtulması için izin verilmesi gerekir. Çünkü çocuğu daima oyundan menetmek ve hep öğrenmeye mecbur tutmak çocuğun kalbini öldürür, zekasını dumura uğratır. Hayatını altüst eder. Hatta çocuk böyle bir sıkılıktan kurtulmak için, ilmi terk etmek ister ve çeşitli hileli yolları denemeye mecbur olur.

* Çocuk erginlik yaşına vardığı zaman, tahareti ve namazı terk etmesine göz yummamalıdır. Mübarek Ramazan-ı Şerifin bazı günlerinde çocuğa oruç tutmayı emretmelidir. Çocuğa muhtaç olduğu şer´î sınırları öğretmeli, hırsızlıktan, haram yemekten, hainlik, yalan ve fuhşiyattan ve çirkin fiillerden sakındırmalıdır. Ne zaman ki çocuk, çocukluk devresinde bu şekilde gelişirse, büluğ çağına yaklaştığı zaman bu işlerin sırlarını bilmesi mümkün olur.

*Çocuğa dünyanın temelsiz olup baki olmadığını, ahiretin daimi vatan olduğunu, akıllı bir kimsenin dünyasından çok, ahireti için azıklanan bir kimse olduğunu öğretmelidir. Böyle bir kimsenin Allah nezdinde derecesinin büyüyüp cennet nimetlerinin genişlediğini öğretmelidir.

Bu nasihatleri doğru anlayıp çocuklarımızı yetiştirirken doğru şekilde uygulayabilmemiz hayırlı evlatlar yetiştirmemiz dileğim ile.


Bagimliliklardan Kurtulmanin Yolu

  Bağımlıklardan kurtulmak mümkün öncelikle tıbbın psikolojinin bilinçaltının yardımıyla ve İslamı anlayarak