Peygamber efendimizden (s.a.v) hastalıklara karşı tavsiyeler ve şifa duaları.
ÇÖREK OTU HER DERDE DEVADIR
Size şu çörek otunu tavsiye ederim. Zira onda, ölümden başka her derde şifa vardır. (İbni Mace)
HER AY ÜÇ SABAH BAL YEYİN
Her ay üç sabah (aç karnına) bal yalayan kimseye büyük bir bela, hastalık gelmez. (İbni Mace)
KAN ALDIRMAK VE YÜKSEK TANSİYON
Şifa üç şeydedir: Bal şerbeti, kan aldırma, ateşle dağlama. Ancak ben ümmetime dağlamayı yasak ediyorum. (Buhari)
Kim kan aldırmak isterse, ayın 17, 19 veya 21 'ini arasın. Sakın kan fazlalaşmak (yüksek tansiyon) suretiyle birinize üstün gelip onu öldürmesin. (İbni Mace)
Mir'ac sırasında yanlarından geçtiğim her topluluk bana mutlaka: "Ey Muhammed! Ümmetine kan aldırmalarını emret!" demiştir, (ibni Mace)
Sıcaklık artınca kan aldırmak suretiyle, kanın (tansiyonun) yükselip sizi öldürmesinden korunun. (İbni Mace)
YEMEKTEN ÖNCE KAVUN-KARPUZ YEYİN
Yemekten önce kavun-karpuz yemek şifadır. Birçok dertleri giderir. (Ramuz el-Ehadis)
ABDEST SUYU YETMİŞ HASTALIĞA ŞİFADIR
Abdest suyunun artanından içmek yetmiş türlü derde devadır. (Ramuz el-Ehadis)
GÜNEŞTE ISINMIŞ SU ZARARLIDIR
Güneşte ısınmış su ile yıkanmayın. Zira "Baras" (Vücutta yer yer leke yapan bir hastalık) hastalığına yakalanırsınız. (Mevahib-i L edünniye) (Ağzı kapalı kaplarda olan ve doğrudan güneş ışığını görmeyen sularda herhangi bir sakınca yoktur.)
ALKOLLÜ İÇKİ DEVA DEĞİLDİR, DERTTİR
Rasulullah'a (asm) alkollü içkiler ile tedavi konusu soruldu, bundan yasakladı ve: "Hayır! O, deva değil, derttir!" buyurdu. (Müslim)
SALGIN HASTALIĞA KARANTİNA
Bir yerde bir salgın hastalık çıktığını duyarsanız oraya girmeyin. Bulunduğunuz yerde çıkmışsa oradan ayrılmayın. (Buhari)
HASTALARI YEMEĞE ZORLAMAYIN
Hastalarınızı yeyip içmeye zorlamayın. Zira Yüce ALLAH onlara yedirir, içirir. (Tirmizi)
HASTAYA ÇORBA VERİN
Hz. Aişe (ra) anlatıyor: "Rasulullah (asm) aile halkından birine humma (rahatsızlığı) gelince un çorbası yapılmasını emrederdi ve derdi ki: "Çorba hüzünlü kimsenin derdini takviye eder, hastanın kalbinden elemi çıkarır, tıpkı birinizin, su ile yüzünden kiri çıkarması gibi." (Tirmizi)
İSLAM DIŞI MUSKA VB. ŞEYLERE DEĞER VERMEYİN
İsa İbnu Hamza (ra) anlatıyor: "Abdullah İbnu Ukeym'in (ra) yanına girdim. Kendisinde kızıllık hastalığı ardı: "Muska takmıyor musun?" diye sordum. Bana şu cevabı verdi: "Bundan ALLAH'a sığınırım. Zira, Rasulullah (asm) şöyle buyurmuştu: "Kim bir muska takınırsa, ona havale edilir.” (Tirmizi)
Abdullah İbnu Mes'ud'un eşi Zeynep (ra) anlatıyor: Yaşlı bir kadın vardı bize gelir "rukye" (hastalıklara karşı İslam dışı, bazı tılsımlı olduğuna inanılan kelimelerle okuma veya muska yazma) yapardı. Bir gün kocam Abdullah bana eliyle dokundu ve bir ipin kendisine temas ettiğini hissetti. "Bu nedir?" diye sordu. Ben: "Hastalığa karşı muskadır." Dedim. Abdullah, onu derhal çekip kopardı ve “Abdullah'ın ailesi ALLAH'a ortak koşmaktan uzaktır, ben Rasulullah'ın (asm); "Rukyeler, muska ve büyü ALLAH'a ortak koşmaktır.” dediğini işittim." dedi. Ben: "Ama bir gün gözüm hasta iken beni filanca gördü, rukye yaptı ve gözümün yaşı kesildi. O günden beri rukye yaptım mı hastalığım iyileşir, bıraktım mı da devam eder." dedim. Bunun üzerine Abdullah bana dedi ki: "Bu, şeytandandır, ona itaat edince seni bırakıyor, ona karşı geldiğin vakit de parmağıyla gözüne dürtüyor. Ama Rasullullah (asm)'ın yaptığı gibi yapsaydın, bu, senin için daha hayırlı, şifa bulman için daha uygun olurdu: Gözüne su serpip şöyle diyeceksin: "Ey insanların Rabbi, bu fenalığı gider, şifa ver. Sen şifa verensin. Senin verdiğinden başka şifa yoktur. Öyle bir şifa ver ki, geride hiçbir hastalık kalmamış olsun." (İbni Mace)
HASTALIKTAN KORUNMAK İÇİN...
Hz. Aişe (ra) anlatıyor: "Rasulullah (asm), her gece yatacağı zaman avuçlarını bir araya getirir, sonra üç kez "Kul huvallahû âhad"i, üç kez "Kul euzü birabbi'l-felak"ı ve üç kez de "Kul euzü birabbi'n-nâs"ı okuyup avuçlarına üflerdi. Sonra da ellerini vücudunun uzanabildiği yerlerine sürerdi. Bunu yaparken de ellerini önce başına sonra yüzüne ve daha sonra da vücudunun ön kısmına sürerdi. Bunu üç kez tekrar ederdi. Hastalandığı zaman da aynı şeyi benim kendisine yapmamı söylerdi." (Buhari)
Hz. Osman'ın (ra) oğlu Eban anlatıyor: "Ben babamdan, Rasulullah'ın (asm) şöyle dediğini duymuştum: "Kim sabah akşam üç kere "ALLAH'ın adıyla... O'nun adı anıldığında ne yerde ne de gökte hiçbir şey zarar veremez... O işiten ve bilendir." Bu duayı akşam üç kere okuyana sabaha kadar hiçbir şey zarar veremez. Sabah üç kez okuyana da akşama kadar hiçbir şey zarar veremez." Hadisi rivayet eden Eban bu sırada felçliydi. Ve dinleyen de kendisine kuşkulu bir ifadeyle baktı. Eban bunu görünce: "Hadisin gerçekten sana rivayet ettiğim gibi olduğundan kuşku duyma. Fakat ben bir sabah bu duayı okumayı unutmuştum. Ve gördüğün gibi ilahi takdir yerini buldu." dedi. (Nesai)
HASTALIKLARI İYİLEŞTİRMEK İÇİN DUA (GENEL OLARAK)
Hz. Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: "Rasulullah (asm) hastalığım sırasında bana geçmiş olsun ziyaretine gelmişti. Bana: "Seni, Cebrail'in öğrettiği bir dua ile tedavi edeyim mi?" buyurdu. Ben: "Anam babam sana feda olsun ya Rasulullah, evet." dedim. Bunun üzerine: "ALLAH'ın adıyla sana okuyorum! Sende olan her hastalığa karşı, düğümlere üfleyenlerin şerrine, hased ettikleri zaman hasedcilerin şerrine karşı ALLAH şifa versin." Bunu üç kez okudu." (İbni Mace)
Ebu Saidi'l-Hudri (ra) anlatıyor: "Cibril (as) Rasulullah'ın (asm) yanına geldi ve: "Ey Muhammed! Hasta mısın?" diye sordu. "Evet" cevabını alınca, Cibril (ra) şu duayı okudu: "ALLAH'ın adıyla sana eza veren bütün hastalıklara karşı, bütün kötü nefislere ve hasedçi gözlere karşı sana okuyorum. ALLAH sana şifa versin. Ben, ALLAH'ın adıyla sana dua ediyorum." (Müslim)
Hz. Ali (ra) anlatıyor: "Rasulullah (asm) bir hasta gördüğü zaman ona şu duayı okurdu: "Ey insanların Rabbi! Acıyı gider, şifa ver. Sen Şâfi'sin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Senden her hastalığa iyi gelen bir şifa istiyoruz."
AKREP VE YILAN SOKMASINA KARŞI...
Yarattığının şerrinden ALLAH'ın mükemmel kelimelerine sığınırım. (İbni Mace)
AĞRILAR İÇİN...
Osman İbnu Ebi'l-Âs (ra) anlatıyor: "Rasulullah'a (asm), Müslüman olduğum günden beri çekmekte olduğum bir ağrıdan söz ettim. Bana: "Elini ağrıyan yerin üzerine koy ve şu duayı oku!"buyurdu. Üç kere: "Bismillah" sonra da yedi kere: "Bedenimde çekmekte ve çekinmekte olduğum şu hastalığın şerrinden ALLAH'ın izzet ve kudretine sığınıyorum." (Müslim)
İDRAR DARLIĞI
Ey huzuru semavatı dolduran Rabbim! Senin ismin mukaddestir. Senin emrin arz ve semadadır, tıpkı Rahmetin semada olduğu gibi. Arza da rahmetinden gönder ve bizim günahlarımızı ve hatalarımızı affet. Sen bütün salih kimselerin Rabbisin. Bu ağrıya, rahmetinden bir rahmet, şifandan bir şifa indir, iyileşsin. (Bu dua sadece idrar darlığı için değil, bütün hastalıklar için de okunabilir.) (Ebu Davud)
HASTADAN DUA İSTEMEK GEREKİR
Bir hastayı ziyaret ettiğin zaman, sana dua etmesini iste. Çünkü onun duası meleklerin duası gibidir, kabul olunur. (İbni Mace)
İSHALE BAL ŞERBETİ
Ebu Saidi'l-Hudri (ra) anlatıyor: "Biri Rasulullah'a (asm) gelerek, "Kardeşim ishal oldu." dedi. O: "Ona bal şerbeti içir!" buyurdu. Adam denileni yaptı. Sonra aynı kişi tekrar gelerek: "Ben, ona bal şerbeti içirdim, fakat ishali daha da arttı." dedi. Ve bu gidip gelmeler üç kere tekrar etti. Sonunda ALLAH Rasulü (asm): "ALLAH doğru söyledi, kardeşinin karnı yalan söyledi (hata etti)." buyurdu. Sonra bir kere daha içirdi. Bu sefer kardeşi iyileşti." (Buhari)
MANTAR SUYU GÖZE ŞİFADIR
Mantar, kudret helvası cinsindendir. (ALLAH'ın kullarına verdiği külfetsiz bir tür rızıktır) Suyu göze şifadır. (Buhari)
NAMAZDA ŞİFA VARDIR
Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: "Bir gün, Rasulullah (asm) namaza erken kalktı. Ben de erken kalktım ve biraz namaz kıldıktan sonra oturdum. Rasulullah (asm) bana dönüp baktı ve: "Karnın mı ağrıyor?" buyurdu. Ben: "Evet! Ey ALLAH'ın Rasulü!" dedim. O: "Öyleyse kalk namaz kıl, çünkü namazda şifa vardır!" buyurdu. (İbn-iMace)