İnsanoğlu madden acıktığı gibi manevi olarak da açlık hisseden bir varlıktır. Günümüzde bunalım içerisinde olan pek çok insanın daralması da manevi olarak aç olmasından kaynaklanır. Zira insanı sıkıntıya sokan tek sebep fakirlik, işsizlik, hastalık yahut ihtiyarlık değildir.
Asıl sebep insanın kendini mutluluğa ulaştıracak yolları yanlış yerde araması, maddi olarak doyuma ulaştığı vakit ferahlayacağını varsayarak hareket etmesidir. Bunun adı da kalp hastalığıdır.
MANEVİ EKSİKLİKLER KALBİ KİRLETİR
Nasıl ki üzerimize giydiğimiz temiz bir giysi dışarının tozu ve çamuru ile kirleniyorsa insanın kalbi de böyle kirlenebilir. İşlenen günahlar, yapılan dedikodu ve gıybetler sonucu kalp zayıflar, kir tutar ve hasta olur. Bu hastalığın sonucunda da insan hiçbir şeyden lezzet alamaz hale gelir. Yaptığı hiçbir iş onu tatmin etmez, daimi bir huzur içerisinde olamaz. İşte bu halde olmamak için kişinin öncelikle güzel bir manevi hayata sahip olması, kalben kendini doyuma ulaştırması gerekmektedir. Bunun en güzel yollarından biri ise Allah rızası için halis bir niyetle kurulan yuvadır.
AİLEDE MANEVİ HAYAT
Güzel bir yuva insanı pek çok açıdan tatmine ulaştıran, manevi olarak insanı doyuran bir kurumdur. Her şeyden önce eşler birbirine sabretmeyi, anlayış göstermeyi, birlikte hareket etmeyi öğrenirler ki bu da dinimizin bize emrettiği müsamaha, sabır ve istişare gibi kavramların yerine getirilmesi için temel hazırlar. Yuvasında Allah rızasını gözeten bir çift sosyal hayatında da manevi hayatında da huzuru daha kolay yakalar. Allah rızası için kurulan bir yuvada yine Allah Teala?nın rızasını gözeterek yapılan her davranış ibadet hükmündedir. Bu şuurda hareket eden bir çift de Allah?ın izni ile manevi hastalıklarından kurtulur ve huzurlu bir hayat sürer.
İnsanın evindeki, ailesindeki manevi hayatı bu sebeple oldukça önemlidir. Hepimizin bildiği üzere Allah Rasulü (s.a.v) Gece kalkıp namaz kılan, sonra hanımını uyandıran erkeğe Allah rahmet etsin. Eğer eşi kalkıp namaz kılarsa ne ala, namaza kalkmamakta diretirse yüzüne hafifçe su serpsin. Gece kalkıp namaz kılan sonra beyini uyandıran hanıma Allah rahmet etsin. Eğer beyi kalkıp namaz kılarsa ne ala, namaza kalkmamakta diretirse yüzüne hafifçe su serpsin buyurarak ailedeki manevi hayatın önemine, eşlerin birbirine vesile olmasının gerekliliğine dikkat çekmiştir. Çünkü manevi hastalıkların insanı kuşatması halinde insanoğlu gerçekten meşakkatli bir yola girmiş olur. Bu yola hiç girmemesi içinse kendini hayra ve iyi işlere teşvik edecek birilerinin varlığı oldukça mühimdir. Bunun başında ise insanın ailesi, evindeki manevi hayatı gelmektedir.
AİLEDE BİRLİK HAYATTA HUZUR DEMEKTİR
Unutulmamalıdır ki yüce Rabbimiz kullarının dünya ve ahiret saadetini şuurlu bir kulluğa bağlamıştır. Bu sebeple Rabbimiz' i andığımız ölçüde huzur bulacağımızı ve görevlerimizi eksiksiz yerine getirmek sureti ile ilahi rızayı kazanacağımızı söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra Allah Rasulü Cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi derece daha faziletlidir buyurarak birlikte yapılan ibadetin daha efdal olduğuna dikkat çekmiştir. Dolayısı ile yuvada iki kişinin ve hatta çocukların ve varsa ailedeki diğer bireylerin bir araya gelerek yaptığı ibadetin çok daha faziletli olduğunu ve dinimizin bunu teşvik ettiğini söylemek yerinde olacaktır. Ayrıca Allah Teala Kuran-ı Kerim de (Önce) en yakın akrabanı uyar (Şuara, 214) buyurarak insanın hayır işlerde ve tebliğde en yakınından başlaması gerektiğini bizlere bildirmiştir. O halde yapmamız gereken öncelikle yuvamızda birlik olmak, ibadete ve Rabbimiz'in rızasını kazanmaya hep beraber gayret göstermektir. Bu hususta başarılı olduğumuz takdirde toplum hayatında ve manevi hayatta huzura ulaşmamız kaçınılmaz olacaktır.
M. Saki EROL (Alıntıdır)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder