Abdülkadir Geylani Hazretleri - Gunyetut Talibin - 4 - Oruc

oruc
Her Müslüman olan kimseye; Ramazan ayı girdiği zaman, oruç tutmak farzdır. Bunun için, Allah-ü Teala’nın emri şudur :


— «İçinizden her kim, o aya yetişirse, oruç tutsun.» (2/185)

Oruç tutacak kimse, Ramazan ayı hilalini gördüğü zaman, kendisine Oruç farz olur. Hilâli görmek, çeşitli yollardan olabilir :

a) Oruç tutacak kimsenin, bizzat kendisi görmesi.

b) Dürüstlüğü sabit olan bir erkek kimsenin şehadeti...

Bu yollardan görülmediği takdirde, Şaban ayı otuz güne tamamlanır. Bulut ve daha başka sebeplerden ay görülmeyebilir.

Ramazan orucuna niyet edecek kimse; gün battıktan sonra, ikinci tam şafak atıncaya kadar :

— Yarın için, oruç tutmaya niyet ettim.

Diye niyet edebilir.

Ramazan ayı çıkıncaya kadar, her gece anlatıldığı gibi niyet eder. Şayet, Ramazan ayının ilk gecesi:

— Ramazan ayının tüm günlerinde oruç tutmaya niyet ettim. Deyip, sonraki geceler bir şey demese de bu niyeti yeterlidir. Ne

var ki, bu rivayet biraz zayıftır; sağlamı, birinci şekilde edilen niyettir.

Ramazan ayı gecelerinde oruca niyet ettikten sonra; sabaha çıkarsa şu işleri yapmamak kendisine gerekli olur :

a) Bir şey yiyip içmek.

b) Kadınla cinsî birleşme yapmak.

c) Ne yerden olursa olsun; içine her hangi bir şeyin girmesi.

d) Kendinden kan aldırmak. (İster kendisi için, isterse bir başkası için olsun.)

e) Kusmaya zorlamak.

f) Elle veya başka yoldan kendinden meni akıtmak.

Günün tümünde, bunları yapmaktan kaçınmalıdır.

Bu yapmaması gereken hareketlere karşı aykırı bir davranışta bulunur da yaparsa, orucu boşa gider.

O işlerden birini veya birkaçını yaparsa, bir şey yemeden akşama kadar beklemesi gerekir. Sonradan, o günün orucunu kaza eder.

Ancak, Ramazan günü oruçlu halde kadınla cinsî birleşme yapması hariç; böyle bir durumda kendisine kefaret lâzım gelir. Bu kefaret de, bir köle azad etmesidir. Azad edeceği kölenin mü’min olması, bütün ayıplardan beri olması, iş yapmaktan aciz bulunmaması gerek.

Anlatıldığı gibi bir köle bulamadığı takdirde; ara vermeden iki ay oruç tutar.

Oruç tutmaya da gücü yetmez ise, altmış fakirin karnım doyurur. Bu doyumluk için onların her birine bir müdd verir. Müdd ise Irak ölçeğine göre, bir tam rıtıl ve bir rıtılın üçte biridir. Yani : Yüz yetmiş üç dirhem ve dirhemin üçte biri. Yahut yarım Sa' (Yani : ölçek.)

Verilecek bu şey : Hurmadan ve arpadan olur.

Şayet vermek için arpa ve hurma bulamaz ise, verecek olan kimse, kendi beldesindeki yiyecek cinsi şeylerden verir. Fitre bahsinde dediğimiz gibi.

Şayet verecek bir şeyi yoksa, kefaret vermek kendisinden düşer.

Bu durumda, Allah-ü Taâlâ’dan bağışlanmasını diler; kalan günlerde amellerini iyi etmeye bakar.

Yakınlık derecesi ne olursa olsun; Ramazan ayının gündüzlerinde genç kadınla yalnız kalmamalı ve onu öpmemelidir. İster kendi kadını olsun; isterse nikâh düşmeyecek kadar yakını.

Ramazan günleri öğleden sonra misvâk kullanmaktan (diş fırçalamaktan), sakız çiğnemekten, ağzında tükürük biriktirip sonra yutmaktan sakınmalıdır.

Pişen yemeğin ve daha başka yenecek şeyin tadına bakmamalıdır.

Gıybet etmek, dedikodu edip söz gezdirmek, birine sövmek gibi şeylerden çekinmelidir.

Abdülkadir Geylani Hazretleri  Gunyetü't Tâlîbin eserinden oruç bölümünü sesli olarak dinlemek için videoyu tıklayınız.
İFTAR DUASI 

İftar zamanı duâ etmelidir. Yapacağı duâ, Resulüllah S.A. efendimizden rivâyet edilen duâlardan olmalıdır.

Bu mânâda, Resulüllah S.A. efendimiz şöyle buyurmuştur :

— «Birinizin akşam yemeği hazır olduğu zaman, şu duayı okusun :

Bismillah. (Allah'ın adı ile başlarım.)

Allahım, senin rızan için oruç tuttum.

Verdiğin nzıkla orucumu açtım.

Sübhansın, sana hamd olsun.

Allahım, tuttuğumuz orucu bizden kabul buyur. Sen, gerçekten bilensin, duyansın.»

İFTARDA ACELE ETMEK 


Ramazan orucunu açarken, iftarı geç kalmadan yapmalıdır. Meğer ki, hava bulut ola. O zaman, biraz tehir edilebilir.

SAHUR 

Sahur yemeğini biraz ertelemelidir. Meğer ki, tan yerinin ağarmasından korka; o zaman sahuru geç bırakmaz.


En uygunu, iftarı hurma ile yapmaktır, olmazsa su ile.



Kaynak: Gunyet'üt Talibin, Hakkı Arayanların Kitabı ve Müridlerin Kitabı Abdulkadir Geylani

Bagimliliklardan Kurtulmanin Yolu

  Bağımlıklardan kurtulmak mümkün öncelikle tıbbın psikolojinin bilinçaltının yardımıyla ve İslamı anlayarak