Nasıl şükretmeliyiz? Şükür kulluk görevlerimizden en önemli bir tanesi. Peki doğru şükredebiliyor muyuz?
Ne şekilde şükredebiliriz diye kendime sordum ve bu konuyu araştırdım sizlerle de paylaşmak istiyorum. Dua ve şükür ile kalın;
Hz. Peygamber'in(s.a.v) şükretme maksadıyla gece namaz kıldığı (Buhari, 48,2; Müslim, Münafikîn 81), sevineceği bir haber aldığında hemen şükür secdesine kapandığı (Ebu Davud, Cihad, 152) kaynaklarda belirtilmektedir.
Duaya -ve her önemli işe- "elhamdulillah" diyerek, Allah'a hamd ederek başlamanın müstehap olduğunu belirten âlimler dil ile yapılanın, şükrün sadece bir kısmı olduğuna dikkat çekmişler, beden ve kalp ile yapılan şükründe en az dil ile yapılan dua ve tesbihler kadar önemli olduğunu belirtmişlerdir. Buna göre her nimet için bir şükür gerekir;
1.Şükürde nimeti vereni bilip takdir etmek (kalp ile şükür), 2.Allah'ın emir ve yasaklarına uygun bir yaşam sürmek (beden ile şükür),
3.O'nu sıkça anarak verdiği nimetler karşılığında dua etmek (dil ile şükür) gerekir.
Dua ile ilgili kaynaklarda Hz. Peygamber'den gelen çokça rivayet vardır. Size yardımcı olmasını umduğumuz bir rivayeti burada zikredelim: Ebu Ümame (r.a.) şöyle dedi:
Rasulullah (sav) birçok dua okudu; fakat biz ondan hiçbir şey ezberleyemedik. Bunun üzerine:
-Ya Rasulallah! Pek çok dua okudun; biz onları ezberleyemedik, dedik. O zaman Rasulullah şöyle buyurdu:
-O duaların hepsini içine alan bir duayı size öğreteyim mi? Şöyle deyiniz:
Allahümme innî es'elüke min hayri mâ seeleke minhü nebiyyüke Muhammedün. Ve ne'ûzü bike min şerri meste'âzeke minhü nebiyyüke Muhammedün. Ve ente'l Müsteân, ve aleyke'l belâğ, ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh.
(Allah'ım, Peygamberin Muhammed s.a.in senden istediği hayırları ben de dilerim. Peygamberin Muhammed s.a.in sana sığındığı şerlerden biz de sana sığınırız. Yardım ancak senden beklenir. İnsanı dünya ve ahret muradına ulaştıracak sensin. Günahtan kaçacak güç, ibadet edecek kuvvet ancak Allah'ın yardımıyla kazanılabilir. --Tirmizi, Daavat 89--)
Önemli bir iki hatırlatma yapmakta yarar var:
1.Dualar Türkçe ifadelerle de yapılabilir, dil dönmüyorsa zorlamak gereksizdir.
2.İllâ şu dua olacak şeklinde düşünmemek gerekir, içten geldiği gibi dua etmektir önemli olan.
3.Hz. peygamberin hayatının her anına bir dua yerleştirmiş olmasından anlıyoruz ki kul, her anı için Rabbi ile irtibat halinde olmalıdır.